Bülent Buda: Tükenmişlik duygusunun tuzağına düşmeden, genç adamlar çıktılar oynadılar.
Ciddi, arayışçı, kazanma isteği yüklü bir takım görünümüyle. Beklenmedik bir aşınma olmazsa bu genç adamlar önümüzdeki futbol mevsiminde yarışmacı olmaya adaylar.
Kuşandıkları formanın öz geçmişinde ikinci kez yaşanacak dramın kahraman savaşçıları.
Keçiören de tükenmiş değil yola yeni çıkmış gençkramponlar vardı alanda. Mücadele eden, gelişmeye açık. Keçiören’in tribünlerindeki görüntü oyun alanının bir kopyasıydı sanki. Az sayıda ama enerjik, alana gönderdikleri izlenim ateşleyici ve de bütünleyici bir dışa vurum.
‘‘Zayıf olana herkes acır. Kıskanılmak ise çabayla kazanılır’’ diyor ünlü bir sinema oyuncusu ve eyalet valisi Arnold Schwarzenegger…
Keçiören’de ligin bitimi değil, yeni atılımların ilk adımlarını attılar. Alanda çok genç bir alt yapı takımı vardı. Ama içlerinde zamanı fazla uzatmadan büyüdüklerini, liderliklerini gösterenler ve takımı ateşleyenlerde vardı. Çok güzeldi.
Bu çocukları çok sevdim. ‘‘Pes etmeyi bir kez öğrendin mi alışkanlığa dönüşür’’ diyor ünlü spor insanı Vince Lombardi…
Alışkanlığın tuzaklarından uzak kendilerini sakınan, gelişen ve büyüyen, büyüdükçe olgunlaşan bir takım. Sevgili Altaylılar taşın altında ellerinizi birleştirir misiniz lütfen! ‘‘Kan, ter ve saygı’’ ilk ikisini verir, üçüncüsünü kazanırsınız. Nokta!
Fatih Tanfer: – Altay, ligin son maçında Keçiöregücü’nden 1 puanı alıp 9 haftalık mağlubiyet serisine son verdi.
– Maalesef Altay artık 2. ligde mücadele edecek. Büyük Altay’ın hak ettiği bir durum değil. Gençler elinden geleni yaptılar. Yeni seçilecek yönetim doğru kararlar alıp gerekenleri yapmak zorunda.
Yoksa bu mağlubiyetler ve ekonomik sorunlar karşısında çözüm bulmak çok zor.
– Başarısızlığı yok etmek adına yapılması gereken yanlış giden konular çözülmelidir. Altay kongresi bunun içi büyük fırsat. Futbolda ekonomik şartların etkisiyle artan finansman sorunların giderek değiştiği bir ortamda yöneticilerden fedakarlık beklemek bence haksızlık olur. Altay adına en doğruyu genel kurul delegeleri verecektir. Ve yeni sezonda ekonomik sorunları çözülmüş güçlü bir Altay izlemek taraftarlarında hakkıdır.
Mehmet Demirtaş: Altay, Altay olalı böyle bir zulüm, böyle bir aymazlık, böyle bir ihanet görmedi…
Bir adam geliyor, Altay’ın, ayarları ile oynuyor, sonra da kahramanlar gibi elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor. Süper Lig’den inen o takımın düşüşü durmadı, birinci ligden de bir alt lige paraşütsüz indi…
Altay’ın borcu 670 milyona ulaştı. Bu borcu yapanlardan kimse hesap sormadı. Yetmezmiş gibi genel kurulda ibra edildi ve alkışlarla uğurlandı. Kendisi gitti, enkazı kaldı yadigar!
Bu takım yeniden ayağa kaldırılmalı. Çünkü sonuçları ağır bedeller ödetebilecek gelişmelere gebe olabilir…
Bursaspor, Eskişehirspor, Malatyaspor, Karabükspor örnekleri ortada… Bu takımlar bilindik hikayeler, daha doğrusu kötü yönetilmeleri nedeniyle futbol piyasasında, ya figüran rolündeler ya da silinmek üzereler! Çünkü eldekiler yetmiyor, yetemiyor…
Dediğim gibi, Altay’ın bu düşüşü engellenemezse, aynı sorunları yaşaması kaçınılmaz. Dolayısıyla da, kabuslarla uyanmak yerine uyanık kalmakta yarar var. Bunun yolu da şirketleşmeden geçiyor! Çünkü, Altay’ı bu cendereden sadece ve sadece para çıkarır… Altay’ın bütçesi malum, yerlerde sürünüyor. Altay için zaman çok değerli. Hem de hiç vakit geçirmeden. Konumuz Altay’ın bekası ise, yapılacaklar belli. Önümüzde genel kurul var. Altaylıyım diye övünen herkesin tam katılım göstermesi gerekiyor. Doğru olan şehrin dinamiklerini harekete geçirerek, Altay’ı yaşatmak olmalı. Sahibi gibi davranmadan, “Ben yaparım” demeden. Ortak akıl üretilmeli. Bugüne kadar uygulanan ayrıştırıcı sistemden bir an önce vazgeçilmeli. Altay birleştirici ruhu ile bu şehrin en önemli değeridir.
En sağlıklı kararı Altaylılar verecektir…
Kısaca, Altay’ı bu cendereden çıkaracak babayiğitler aranıyor!
ŞİRKET TAMAM GÖZLER GENEL KURULDA
TFF 2. Lig’e düşen Altay’ın mali ve sportif açıdan yeniden yükselişe geçmesi için bir araya gelen şirketleşme komisyonu bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya Eski Başkan Ahmet Taşpınar, Eski Yüksek Divan Kurulu Başkanı Ahmet Çoker’in yanı sıra camianın önemli isimlerinden Namık Marmara, Cemil Kaya, Kenan Duymazoğlu ve Berk Çavdar katıldı. Toplantıda Altay’ın borcunun 670 milyon liraya ulaştığı, 29 Mayıs’ta gerçekleşecek olağanüstü genel kurula 525 üyenin katılıp, çoğunluğun şirketleşmeye onay vermesi gerektiğinin altı çizildi. Kongre üyelerinden onay çıkması halinde Altay’ın futbol şubesi kulüpten bağımsız bir şekilde kurulan Büyük Altay 1914 Futbol ve Spor Yatırımları Anonim Şirketi’ne devredilecek. Sermayesi 1 milyon lira olan ve 5 bin adet paya bölünen şirketin satışı 700 milyon lira karşılığında gerçekleşmesi halinde en küçük yatırımcı 140 bin lira ödeyerek pay sahibi olabilecek. Şirketin yüzde 100’ünün de tek bir yatırımcıya satılabileceği bildirildi.
‘Artık tek çıkış yolu bu’
Altay’ın eski başkanlarından Ahmet Taşpınar şirketleşme konusunu kulüpte uzun yıllardır tartıştıklarını hatırlattı, “Yüzde 51, yüzde 49 derken bu süreçleri başarıyla tamamlayamadık. Altay 110 yıllık bir kulüp. Üye sayısını 1200’lerden 700’lere düşürdük. Kongreye 4’te 3 katılım sağlarsak, yönetime devir yetkisi vereceğiz. Yeni bir ufuk açmak istiyoruz. Şirketleşme kaçınılmaz” dedi. Altay’ın eski yöneticilerinden Cemil Kaya ise, kulübün borcunun 670 milyon liraya ulaştığını açıkladı, “Etik değerlere uygun bir yatırımcı arayacağız. Altay kültürüne uygun bir şirket olmalı. Yeni sezona hazır olmak için çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Kongreye 525 kişiyi getirmemiz gerekiyor. Kulüp tüm aktif ve pasifleriyle devir olacak. Kurumsal, güvenilir bir şirket olursa 670 milyon liraya da devir gerçekleşebilir.”